Yaşam Tarzım Hobi

İlk geocaching kutumu Burgazada’ya sakladım

Burgazada Panorama
Burgazada Panorama

Adalar bana her zaman huzur vermiştir. Vapur ya da motor ile İstanbul’un stresli ortamından 30-45 dakika içerisinde izole bir yaşama geçmek orada zaman geçirmek bir nimet. Prens adaları boşuna dememişler. Gerçekten orada yaşayanlar prens ve prensesler kadar şanslılar.

Adaların geneli sakin, huzurlu bir ortama sahip olsa da özellikle hafta sonları muhtemelen binleri ağırlıyor. Yazın binler 10 binlere ulaşabiliyor. Kalabalıklaştığında huzur kaçıracak hale gelebiliyor. Bu durum tabii ki adalıları en çok etkiliyor ama biraz sakinlemek, hayatı yavaşlatmak isteyenleri de etkiliyor. Bu nedenle ben en çok Burgazada’yı seviyorum. Ne Büyükada ne de Heybeliada kadar ilgi görüyor. Görmesin de zaten. O zaman nerde kalır sakinliği.

Adanın en çok İstanbul’u çepeçevre görebileceğim Hristos Tepesi’ni severim. Yazın bazı akşamlar sadece geceyi seyretmek için geç saatlere kadar kalırım. Eğer dolunay varsa daha bir keyif verir. Adaya genelde bisikletimle günlük turlar yaparım. Adaya ayak basar basmaz soluğu adanın meşhurlarından Ergin Pastanesi’nde alırım. Bakarım taze çıkmış çilekli milföy var mı? Varsa limonata ile mideye indirip, gün içerisinde yiyeceklerimi alıp tepeye doğru yola koyulurum.

Bu sefer de geleneği bozmadım. Marketten yaptırdığım sandviçlerle birlikte tepeye doğru tırmanmaya başladım. 2003 Ekim ayına kadar büyük bir ormana sahip olan Burgazada, büyük yangın sonrası 40 hektarlık ormanını doğa düşmanlarına, rantçılara kaptırmış ve kendini hala toparlayamamış. Kısa süreli yapılan ağaçlandırma çalışmaları da işe yaramamış olacak ki, hala yangının çıktığı bölümün boşluğu, otlarla kaplanmışlığı insanın gözüne sırıtıyor. En tepeye çıktığınızda ise seyrekte olsa çam ağaçları ve çimler karşılıyor.

Burada, manzara eşliğinde gıda takviyesi yaptıktan sonra adanın arka tarafından demir atımı rüzgâra karşı salıyorum. Rüzgarın kulaklarımdaki uğultusunu, ormandaki çamların kokusunu hissederek aşağıya doğru hızlı bir iniş yapmak mutlu ediyor. Bunu çoğu birkaç kere tekrarlıyorum. Adanın arka tarafının yangında hasar görmemiş olması sevindirici. Burada sıklıkla kızıl çam ağaçları var bir de yazın cırcır böcekleri.

Bu hafta sonu yine canım adalara gitmek istedi. Ama bu sefer adaya gidişimin farklı bir amacı vardı. İlk Geocaching kutumu saklayacaktım. Bir değişiklik olsun istedim ve uzun süredir gitmediğim Heybeliada’da indim vapurdan. Heybeliada’ya indiğimde adanın sol sırtına doğru tırmanmaya başladım. Bir süre sonra et kokuları burnuma gelmeye başladı. Yazdı ve bir pazar günüydü. İnsanlar arkadaşlarıyla, aileleriyle güzel bir zaman geçirmek için gelmişlerdi adadaki mesire yerine. Bir süre bakındım adada kutumu nereye saklayabilirim diye ama bulamadım. Yine en güzel ve sakin saklayacağım yerin Burgazada olacağını düşünerek bir sonraki vapura yetiştim. Burgazada da bu sefer gözüme kalabalık geldi. Alıştığım sakinliğin yukarıda olduğunu bilerek yine yukarı doğru çıkmaya başladım. Aklımda kutumu saklayacağım yeri hazırlamıştım bile.

Her zamanki gibi Hristos Tepesi’ne doğru adanın sol sırtından tırmanmaya başladım ve uygun bulduğum bir yere sakladım. Ama kaçırdığım bir şey vardı. Kutumu gömmemem gerekirken ben gömmüştüm.

Not : Geocaching maceramı okuduğunuz için teşekkür ederim. Fakat kutumu saklarken yapmamam gereken bir şey yapıp onu gömmüştüm. Özgehan’a bu hatamı tabii ki okuyabilirsiniz ama iki konuda uyarmam gerekiyor sizi. Birincisi artık sakladığım kutu yerinde bulunmuyor. İkincisi kutuyu sakladıktan sonra öğrendim ki benim sakladığım şekilde gömmek oyun kuralları dışında 🙁
Yazı güncelleme tarihi: 17 Ekim 2014

İlk geocaching kutumu sakladığım yer

Geocaching - Burgazada kutu saklama

Belirgin bir yer olması için daha önce kesilen bir ağacın yanını seçtim.

Geocaching - Burgazada kutu saklama

Geocaching - Burgazada kutu saklama

Geocaching - Burgazada kutu saklama

Geocaching - Burgazada kutu saklama

Saklamış olduğum Geocaching Kutum ile ilgili bilgiler;

Saklandığı tarih: 06.06.2009 – Saat 16.34
Enlem:     40°52.481°  N
Boylam:  029°03.786  E
Saklandığı yer: Burgazada/İstanbul
Kutu tipi: Normal kutu
Kutunun boyutu: Ortaboy kutu
Yükseklik (metre):  75

“Tamam iyi güzelde, bu geocaching nedir?” dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım…

Geocaching (Hazine Avı); Katılımcıların, GPS (Global Positioning System) kullanarak ‘hazine’yi yani kutuyu saklama ve bulmalarından oluşan bir açık hava oyunudur. Yürüyüş ve trekking içerdiği için bir çeşit doğa sporu olarak da tanımlanabilir. Basit olarak ‘Hazine’ yani kutu su geçirmeyen plastik bir kaptır. İçinde log defteri, kalem ve bulacak kişiye hoşluk olması açısından isteğe bağlı olarak küçük bir hediye barındırır. Hediyeler sizin hayal gücünüze göre değişiklilik gösterebilir.

Geocaching ile ilgili olarak aşağıdaki sayfalardan daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Geocaching Türkiye Oyuncuları Facebook Grubu
Gezenbilir

Sizde yukarıdaki sitelerdeki yönergelere uyarak yeni kutular hazırlayabilirsiniz. Bunun için bir GPS’e ya da GPS takibi yapabileceğini bir akıllı telefona sahip olmanız yeterli.

Kutuyu bulduktan sonra yapmanız gerekenler;

1- Kutunun içindeki hediyeyi alın, yerine yanınızda getirmiş olduğunuz bir sonraki geocaching oyuncusuna bırakacak olduğunuz hediyeyi koyun.
2- Log defterine hazineye ulaştığınız saati, tarihi ve düşüncelerinizi yazın.(İlk deneyimim olduğu için kutunun içine kalem koymayı unutmuşum, bu sebeple yanınızda mutlaka kalem bulundurun.)
3- Kutuyu bulduğunuz yere aynı şekilde saklayın.
4- Eve geldiğinizde, bilgisayarınıza ulaştığınızda lütfen tarafıma kutuyu bulduğunuza dair bilgi verin.

5 Comments

  1. Avatar

    Onur

    11 Haziran 2009

    Kadirciğim güzel bir oyuna imza atmışsın. Daha önce duymuş ancak katılmamıştım. İlk senin kutuyu bulup içerisine birşeyler ekleyerek başlayacağım.

    Eğlenceli olacağa benziyor.

    • Avatar

      admin

      11 Haziran 2009

      oo süper kardeşim… haber mutlaka bulunca..yerine hediye koymayı unutma (: .. aklında olsun bu arada ben kalem koymayı unutmuşum içine…tedarikli git 🙂

  2. Avatar

    omactivities

    11 Haziran 2009

    2009 senesinde yazılmış ve saklanmış bir kutu… 😉

    ama kutular gömülmemeli demek istiyorum..

    ve daha sonra hiç kutu bulup sakladınız mı diye sorarak uzaklaşıyorum :))))

    selamlar

    • Avatar

      admin

      11 Haziran 2009

      Hıım doğrudur… ama sakladığım yer çok ayak üstü bir yer olduğu için tesadüfen gitmesin demiştim… Sonra da ilgilenemedim.. Öyle bir heves geldi ve geçti gibi gözüküyor şu anda…

  3. Avatar

    Ozgehan

    11 Haziran 2009

    heves ara ara geliyor sonra gidiyor demek ki..
    evet hatırladım şimdi yazıştıgımızı ama gömdüğün için bu yazışmayı da gömmüşüm anılarımın arasına 😀

    geocaching sevdasına tekrardan hoşgeldin. Etkinliklerimize bekliyoruz 😉
    Seni de aramızda görmek ve aktif bir oyuncu olman icin ”gaza getirmek” isteriz …

    iyi avlanmalar..

admin için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

You may also like

Gezi Yazılarım Kampçılık Türkiye Yaşam Tarzım

Yalova, Sudüşen Şelalesi gezimiz

Bahar geldi mi dereler, akarsular coşuyor. Yalova'da bulunan Sudüşen Şelalesi ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Yakınında kamp kurmaksa çok zevkli
Koşu Yaşam Tarzım

Koşmasaydım yaşayamazdım

Ameliyat sonrası Koşmasaydım Yaşayamazdım diyerek durumumu her ne kadar tiye alsam da hayatta ne kadar şans eseri ayakta kaldığımızı bir