Dergiden Röportaj

Kadir Yurtseven – Karadeniz’den korkmayın

Kadir Yurtseven - Khaledonya ile Soçi'de

Khaledonya - Kadir Yurtseven
Karadeniz‘in bendeki yeri bambaşkadır. Tabii ki bunda Karadenizli olmamın büyük etkisi var. Mayıs ayından denizci – iş adamı Kadir Yurtseven‘in teknesiyle yapacağı Karedeniz Turu projesini duyunca soluğu Pendik Marintürk Marina’da aldım. Pontona vardığımda Kadir Bey beni teknesinde bekliyordu. Hemen başladık havuzlukta koyu bir sohbete. Karadeniz’i görmeyi de konuşmayı da özlemişim. Tekneden haberleşmek üzere ayrıldıktan sonra bağlantımız hiç kesilmedi. Tur sırasında hep takip ettim Khaledonya‘yı. Kadir Bey’de devamlı  bilgi verdi sağ olsun. Zaman zaman zorlukların yaşandığı bir tur olsa da Khaledonya’nın 1 Haziran’da Anadolu Hisarı’nda çıktığı seyir 28 Temmuz’da yine Anadolu Hisarı’nda sona erdi. Tur sonrası Kadir Yurtseven’le kısa karşılaşmalar yaşasak da macerasını henüz yüz yüze dinleme şansı yakalayamadım. Ama sözleştik, en kısa sürede hikayesini dinlemek için tekrar Khaledonya’ya misafir olacağım. Şimdi sizinle tur öncesi yaptığımız ve yolculuk sırasında da güncellediğimiz röportajımızı paylaşmak istiyorum. Keyifli okumalar.

Karadeniz’den korkmayın

Beş kuşaktır denizci – iş adamı Kadir Yurtseven, “babama vefa borcumu ödeyeceğim” diyerek 1 Haziran’da Anadolu Kavağı’ndan Karadeniz kıyılarına yelken açtı. Amacı; Karadeniz’in denizciler arasındaki imajını tazelemek.

Karadeniz havasıyla, dalgasıyla, bağlama imkanlarının azlığıyla yıllar yılı Ege ve Akdeniz’in gölgesinde kaldı. Karadeniz’in denizcileri çekinceye düşüren bu olumsuz imajını tazelemeyi ve güvenilir bir deniz olduğunu kanıtlamayı kendine misyon edinen iş adamı Kadir Yurtseven, 11 metrelik teknesi Khaledonya’yla 1 Haziran’da Anadolu Kavağı’ndan yelken açtı. 60 gün sürecek seyahat tamamlandığında Karadeniz rotası yeniden çizilmiş olacak.

Türk denizciliği adına çok değerli bir misyona sahip bir projeye başladınız. Karadeniz turu projesi nasıl ortaya çıktı?

Karadeniz bugüne kadar yelkenden mahrum kaldı. Tesis, marina imkanı yok, güvensiz olduğu söyleniyor ve ihmal ediliyor. Karadeniz Yat Rallisi vardı. Bir süre yapıldı, tehlikeli bulunup son verildi. Son beş yıldır yapılmıyor. Belki Karadeniz’in teknecileri rahat ettirecek lüks marinaları yok. Ama nefis bir doğası, yelken için müsait denizi, teknecilerin her durumda sığınacakları balıkçı barınakları ve misafirperver bir halkı var. Karadeniz’i herkese tanıtmak istiyoruz, bu projeye de bu nedenle giriştik. Bu turun benim için ayrı bir anlamı da var. Babama vefa borcumu ödeyebileceğimi düşünüyorum. Babam 22 yaşındayken bir arkadaşıyla birlikte beş metrelik sandalla Balıkçı Köyü’nden Moda’ya gelmiş. Seyahati boyunca yaşadıklarını hep anlatırdı. Biz de tam babamın yola çıktığı tarihte, 1 Haziran’da İstanbul’dan yola çıktık.

İki ay süresince hangi limanlara uğrayacaksınız?

Anadolu Kavağı’ndan başlayan yolculuğumuzda yaklaşık 28 liman dolaşmayı planlıyoruz. Karadeniz’den insan hikayeleri paylaşacağız. Türkiye için önemli bir yer olan Samsun’da Mustafa Kemal Atatürk’ü, Sinop’ta nükleer santralin getireceklerini, Rize’de balıkçılığı, Osmanlı döneminde kız alıp kız verdiğimiz Ukrayna’nın Gelincik bölgesindeki hikayeleri kaleme alacağız. Başlıca uğrayacağımız limanlar: Amasra, Sinop, Samsun, Rize, Batum, Soçi, Tuapse, Novorossiysk, Mariupol, Berdyansk, Sivastopol, Evpatorya, Odessa, Köstence, Varna, Burgaz, Kıyıköy olacak.

Projeye nasıl hazırlandınız?

Karadeniz turunu dört yıldır planlıyorum. Bu sürede onlarca kaynaktan araştırma yaptık.Gideceğimiz limanlarda birçok kişiyle iletişim kurduk. Hepsi bizi bekliyor. Teknemizse daha önce dünyayı dolaşmış bir Fandango. Zorluk çekmeyeceğiz.

Khaledonya Seyre çıkmadan önce teknenizin donanımında özel bir hazırlık yaptınız mı?

Donanım anlamında çok özel bir hazırlık yapılmadı. Teknemizi bir buçuk yıl önce aldık. Alır almaz karaya çektik. İlk bakımları üç ay sürdü. Altı ay sonra bir daha karaya aldık ve elektronik sistemlerini yeniledik. Yangın tertibatını da elden geçirerek hazır hale getirdik. Son altı aydır tekneyi denizde bu yolculuğa hazırlıyoruz. Kış boyunca her türlü havada marinadan çıkan tek tekneydik sanırım. Böyle uzun bir tura çıkmadan önce nelere dikkat etmek gerekiyor? Öncelikle tekneyi iyi tanımak gerekiyor. Tur öncesinde mutlaka tekneyi karaya çekerek bakım yapılmalı. Bir kaptan varsa dahi, ona bırakmayıp başında durmak gerektiğine inanıyorum. Teknenin başından kıçına kadar her malzeme elden geçirilmeli. Bütün bunlar dışında teknenize güvenmeniz, sevmeniz lazım. Sevginizin karşılığını mutlaka alırsınız.

Böyle uzun bir tura çıkmadan önce nelere dikkat etmek gerekiyor?

Öncelikle tekneyi iyi tanımak gerekiyor. Tur öncesinde mutlaka tekneyi karaya çekerek bakım yapılmalı. Bir kaptan varsa dahi, ona bırakmayıp başında durmak gerektiğine inanıyorum. Teknenin başından kıçına kadar her malzeme elden geçirilmeli. Bütün bunlar dışında teknenize güvenmeniz, sevmeniz lazım. Sevginizin karşılığını mutlaka alırsınız.

Karadeniz’e çıkmak için sizce en uygun zaman nedir?

25 Haziran’dan 1 Eylül’e kadar gönül rahatlığıyla Karadeniz’e çıkabilirsiniz. Bu tarihlerden sonra güçlü fırtınalar başlıyor. Yerel denizcilerden fırtına takvimini öğrenmekte yarar var. Ama fırtına da olsa sığınabileceğiniz bir sürü liman ve balıkçı barınağı olduğunu da unutmamak gerek.

Karadeniz; dalgası, havası, fırtınasıyla hep zor bir deniz olarak görülür. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünyada yelken yapılmayacak deniz olduğunu düşünmüyorum. Her denizin farklı özellikleri var. Öncelikle seyre çıkacağın rotayı iyi bilmen gerekiyor. İnsanların Karadeniz’den neden korktuklarını biliyorum. Dalgalar büyük olduğu, yüksek aralıklarla ve tek taraftan geldiği için korkuyor ve yelken yapmaktan çekiniyorlar. Oysa belli bir seviyede açıldığınızda Karadeniz’de her rotayı yapabilirsiniz. ‘Denizi tanımak’ diye bir tabir var. Mesela Marmara’da dalga serpinti halinde ve farklı yönlerden gelir. Ege’de ve Akdeniz’de durum farklı değil. Aslında bunu bilen her yelkenci Karadeniz’i de keşfetmeli.

Seyahatiniz boyunca karşılaşabileceğiniz herhangi bir acil durum için önlem aldınız mı?

Her uzun yola çıkan ekip gibi bizim de var. Birinci plan tabii ki her şeyin yolunda gideceği yönünde hazırlandı. Tüm güvenlik ekipmanlarımız tamam. Takvime göre turumuz sırasında Karadeniz’de belli tarihlerde kuvvetli fırtınalara yakalanacağız. Bu tarihler için önlemimizi aldık. Kıyıya paralel gideceğiz. Bizi en fazla 20 – 30 mil açıkta yakalayabilir. Ortalama 22 gün sürecek bir seyahati 60 gün olarak planladık. Zorlanacağımızı düşünmüyorum.

Bu proje sonunda Karadeniz’in portresini çıkaracağınızı söyleyebilir miyiz?

Evet, böyle bir hedefimiz var. Karadeniz’de birçok hikaye var. Nazım Hikmet’e, biraz Nazım’ın Rusya’sına, biraz Çerkezlere dokunacağız. Kırım savaşında Çerkezler çok zulüm görmüşler. 10 kişilik teknelerde 150 kişi ölüme yol almışlar. “Dedelerimizi balıklar yedi” diyerek balık yemeyen Abaza ve Çeçen insanlarımız var. Yakın tarihe gelelim. 70 yıl önce sırf Yahudi oldukları için Şile açıklarında havaya uçurulan bir gemi faciası var. Bunlara benzer birçok insan hikayesine dokunacağız.

Biriktirdiğiniz bu hikayeleri nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?

Yolculuk sırasında çektiğimiz fotoğraflardan, videolardan ve hikayelerden bir rehber kitap ve belgesel yapma düşüncemiz var. Suüstü ve sualtından görüntüler alacağız. Karadeniz’in korkulacak bir deniz olmadığını, lüks marinalar yerine teknecilerin hoşgörüyle karşılanacakları balıkçı barınakları olduğunu, denizin kirlendiğini ve önlem alınması gerektiğini göstermek istiyoruz. Bana birçok Türk ve yabancı arkadaşım soruyor. “Sizin orada Ayder diye bir yer varmış. Dünya harikasıymış.” Ayder’i ve Kaçkar’ı denizden görüntülemek istiyoruz. Heybetine hayran kalmamak mümkün değil. Mesela Karadeniz’in balıkları çok lezzetlidir. Bu lezzet derelerin, nehirlerin getirdiği minerallerden kaynaklanır. Ama hem akarsularımızı kirleterek hem de onların üzerine santraller kurarak taşıdığı minerali ya azaltıyor ya da yok ediyoruz. Deniz; çöplüğümüz değil, kıymetini bilmeliyiz. Deniz altındaki durumu görüntülemek için Trabzon ve Rize’de de dalış yapacağız. Tuna’yı inceleyeceğiz. Yıllarca Karadeniz’i besleyen nehirden artık zehir akıyor. Bunları görüntülemek istiyoruz ki belki birilerinin dikkatini çeker ve Karadeniz’e hak ettiği değer verilir.

Kadir Yurtseven Khaledonya ile seyirdeKaradeniz turunun dönüşünde dünya turu gibi yeni hedefler olacak mı?

Şimdiden birçok arkadaşım teklif getiriyor, proje sunuyorlar. Dünyayı dolaşan birçok yelkencimiz var. Hepsinin Türk yelkenciliğine katkısı büyük. Eğer bir gün Türkiye’ye de katkısı olacak bir proje olursa düşünmeden katılırım ama bize kendi denizlerimiz yeter.

Karadeniz sularına bağlılığınız aşikar. Bunun kaynağı neydi?

Bir Karadeniz şehri olan Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçı Köyü’nde doğdum. Babam balıkçıydı. Dedemse Karadeniz’in en büyük taşımacılarından, maunaları olan biriydi. Beş kuşaktır denizci olduğumuzu biliyoruz. Denizle tanışmam da çocukluğuma dayanıyor. Uzaktan gördüğüm bir yelkenliyi hep Karadeniz’e yakıştırdım ve kendi kendime neden bu bölgede böyle teknelerin olmadığını sorgulardım.

Bu röportaj Motor Boat & Yachting, Sayı 92, Temmuz 2015 sayısı için yapıldı.

1 Comment

  1. Avatar

    MUSTAFA

    13 Ekim 2015

    GÜZEL BİR SÖYLEŞİ OLMUŞ , KİTAP HALİNE GETİRİLEBİLİR BİR EMEK VAR.
    SAYGILAR

Leave a comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

You may also like

Dergiden Türkiye

Beşiktaş’ın ortası hazine odası – İstanbul Deniz Müzesi

İstanbul Deniz Müzesi’nin yeni müze binasının tamamlanmasıyla, Atatürk’ün kayıklarından tarihi kadırgaya, Kitab-ı Bahriye’den saltanat kayıklarına Türk deniz tarihimizin en önemli
Dergiden Mekan

İstanbul’da denizden ulaşabileceğiniz 10 restaurant

İçinden deniz geçen, güzelliğine bakıp huzur bulunan İstanbul gibi bir şehir daha var mı? Bu şehrin en özel armağanlarından biri