Hani beğendiğimiz yerler için ‘havası başka güzel, suyu başka.. burada yaşanır‘ deriz ya; işte ben de 2014 yılında Marmaris’te yat yarışlarını takip etmeye başladığımdan beri böyle düşünüyor ve annem başta olmak üzere birçok kişiye ileride bir gün Marmaris‘e yerleşeceğimi söylüyorum. Burayı yeni keşfetmeme rağmen doğallığı, insanları, bulunduğum çevrede gördüğüm dostluklarla beni kendine çağıyor. Marmaris’in koylarını keşfettikçe, doğasında zaman geçirdikçe bu güzel beldeye daha bir aşık oluyorum .

Mayıs ayı geldi, havalar ısınmaya, tekne kiralama (Bareboat charter) sezonu açılmaya başladı. Bu yaz Bodrum, Marmaris, Göcek ve Fethiye’de kiralayacağınız bir tekneyle Akdeniz’in en güzel koylarını keşfetme imkanı bulabilirsiniz. Biz geçen yıl Ağustos ayında Marmaris’te düzenlenen Loryma Yaz Kupası’yla Hisarönü’ne kadar bazı koyları keşfetme imkanı bulmuştuk. Marmaris’ten başlayan yarışta ekiplerle birlikte seyir yaptık. Rotamız; Çiftlik Koyu, Bozukkale, Kocabahçe ve Hisarönü‘ydü. 12 teknenin katıldığı yarışta ekipler hem yarıştı hem de denizin ve güneşin keyfini çıkardı. Yarışla ve rotayla ilgili yazım ekim ayında dergim Motor Boat & Yachting’de yayınlandı. Buyrun rotanın detayları..
Tarihi ve doğal güzellikleriyle bir matruşkayı andıran Bozburun yarımadasında gezmek bir yana yelken yapmanın tadı da bir başka. İkisini birarada sunan Loryma Yaz Kupası bu anlamda çifte kavrulmuş bir keyif sunuyor.
Marmaris mavi yolculuk için en iyi başlangıç noktalarından biri. Bölgenin batısında yer alan -tarihteki adıyla- Loryma; Ege ile Akdeniz’i yemyeşil dağlar ve sarp kayalıklarla buluştururken eşsiz güzellikteki koylarıyla da tekne sahiplerinin vazgeçilmez rotaları arasına giriyor. Üstelik batıdan esen serin dağ meltemleri yazın bunaltıcı sıcağını hafifletip nisandan ekime kadar geniş bir tatil sezonu sunarken yarışçılar için de mükemmel bir atmosfer yaratıyor.
ÇİFTLİK KOYU – 36°42’56.68″N – 28°14’27.93″E
Rotada ilk durağımız; Çiftlik koyu. Marinadan ayrılıp Kadırga Burnu’na ulaşıncaya kadar çam ağaçlarıyla kaplı yemyeşil bir doğa seyrimize eşlik ediyor. Kadırga Burnu’ndan itibaren fiyordları andıran sarp kayalıklar başlıyor. Burada kıyıdan gelen rüzgâr pek etkili olmadığı için açıkdeniz seyri yapmakta yarar var. Sarımersin koyunun bitiminde yüksek ve kayalık yapısıyla Çiftlik adası koya gelenleri karşılıyor. Adanın her iki tarafından da giriş yapılabilen Çiftlik koyunun batı tarafında derinlik azalsa da 5-10 metreye demir atıp alargada kalmak mümkün. Ayrıca tonoz alıp bağlanabileceğiniz iskeleler de var. Bu iskelelerden biri de yarış filosu olarak bizim de bağlandığımız Azmak Restaurant. Restoranda misafirler için duş ve wireless; tekneler içinse elektrik ve su imkanı var. Balık çeşitlerinin ve Akdeniz mutfağının sunulduğu restoranın lezzetli bir menüsü bulunuyor. Günlük alışverişinizi buradaki marketten yapabiliyorsunuz. Mavi bayraklı koyun etrafını çevreleyen dağlar zeytinlikler ve çam ormanlarıyla kaplı. Kışın meltem arkadaki vadiden aşağı koyun içine doğru kuvvetle esse de yazın oldukça sakin. Turkuvaz renkli denizin güzelliği ve Marmaris’e yakınlığı sebebiyle koy, günlük tur tekneleri tarafından da sıklıkla tercih ediliyor. Belli bir saatten sonra ise koy asıl sahiplerine ve teknecilere kalıyor. Koya koruyuculuk yapan Çiftlik adasının gölgesi özellikle gündoğumu ve günbatımında ayrı bir güzellik katıyor. Bayırköy üzerinden kara yoluyla da ulaşılabilen koya sezonda dolmuş seferleri de düzenleniyor.
BOZUKKALE – 36°34’4.08″N – 28°1’10.58″E
Çiftlik koyunda hayat yaz sezonunun hızına yetişmek için sabah çok erken saatte başlıyor. Bozukkale’ye kadar pırıl pırıl, akvaryum gibi koyların tadına varmak için sıkı bir kahvaltı sonrası erken saatte yola çıkmakta fayda var. Serçe koyu, Korsan koyu yüzme meraklılarının vazgeçemediği koylardan yalnızca ikisi. Batıya doğru Değirmen Burnu’nu geçince Kale Burnu’nda tarihte önemli savaşlara tanıklık etmiş Loryma Kalesi’ni görüyorsunuz. Kaya ve kale renkleri birbirine karıştığı için Loryma, uzaktan pek belli olmuyor. M.Ö. üçüncü yüzyılda yapılan Bozukkale, günümüze kadar iyi korunmuş Helenistik yapılar arasında. Değirmen ve Kale Burnu arasında kalan Bozuk Koy’un tarihten günümüze tercih ediliyor olmasının en önemli sebebi olumsuz hava şartlarına karşı korunaklı yapısı. Rodos’u almak isteyen Büyük İskender’in 700 gemilik donanmasını kuşatma öncesinde bu bölgede konumlandırmasının sebebi de koyun bu özelliği.

Koyun farklı kısımlarında kendi iskeleleri olan üç restoran bulunuyor. Tüm iskelelerde tonoz alıp kıçtankara bağlanmak mümkün. Elektrik ve su imkanı bulunmuyor. Bölgenin en korunaklı demir yeri, kalenin altındaki bağlama yeriyle koyun en doğu ucu. Bozukkale yüzyıllar boyunca güneyden kuzeye çıkan tekneler için kuvvetli meltem ve kuzey rüzgârlarından korunaklı koylardan biri olmuş. Bakir kalmasının en önemli sebebi kuşkusuz karayolu olmaması. Ulaşım ve taşıma işleri genelde denizyoluyla en yakın liman olan Serçe Limanı’ndan yapılıyor. Koyun kuzeyindeki geniş taşlık plaj, çoğunlukla sakin.
KOCABAHÇE KOYU – 36°42’15.76″N – 28°0’36.47″E
Sabah Bozukkale’nin pırıl pırıl, sakin denizinde güne merhaba dedikten sonra Kocabahçe koyuna doğru yola çıkıyoruz. Önümüzde 16 deniz millik bir seyir var. Seyir esnasında Simi adasını iskelemizde bırakıyoruz. Türkçe adı “Sömbeki” olan Simi, 1522 yılında Rodos şövalyelerinin elinden alınarak Osmanlı hakimiyetine geçmiş. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra savaş tazminatı olarak Yunanistan’a bırakılan ada bugün dünyanın dört bir yanından gelenler sayesinde oldukça kozmopolit bir havaya sahip. Neoklasik evleriyle ünlü ada mavi turcular tarafından da en çok rağbet gören yerlerden biri. Vakit olsa Kocabahçe rotasında kısa bir mola verip uğramakta fayda var ancak biz yarış rotasında ilerlediğimizden bu seferlik uzaktan bakmakla yetiniyoruz.
Simi adasını geçtikten sonra Yeşilova körfezini sancağımızda bırakarak devam ediyoruz. Körfezin etrafındaki küçük koylarda rahatlıkla demir atıp alargada kalabilirsiniz. Biz Uzun ada ve Koca adanın güneyinde, Kargıcık ve Ayı burunlarının arasında kalan Kocabahçe koyuna gidiyoruz. Koyun etrafında Uzaklar II başta olmak üzere birçok tekne karşılıyor bizi. Kıyıya doğru ilerliyoruz. 10 teknelik iskelesi olan Sailors Paradise Restaurant’a kıçtankara bağlanıyoruz.
Burada da Bozukkale’de olduğu gibi elektrik jeneratörlerden sağlanıyor. Bu nedenle tekneler için elektrik imkanı bulunmuyor ama isteyen teknelere bahçede bulunan kuyudan su takviyesi yapılıyor. Patika yolu haricinde karayolu bağlantısı bulunmayan koyda denizin berraklığına söylenecek söz yok.
Koydaki iki mekandan biri olan Sailors Paradise Restaurant bir aile işletmesi. Akdeniz mutfağına ait mezelerinde bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyveleri kullanıyorlar. Balıktan ete geniş menüsü ve ilgili servisiyle de şartlar göz önünde tutulduğunda misafirlerine dört dörtlük bir hizmet sunduklarını söyleyebiliriz. Akşam tüm eğlence bittikten sonra jeneratörlerin kapanmasıyla koy bir anda karanlığa bürünüyor. Mehtaplı gecelerde hipnotik bir güzelliği olduğunu tahmin etmek zor değil.

HİSARÖNÜ KÖRFEZİ (İnce Burun (36°39’37″N – 27°40’21″E) / Atabol Burnu (36°40’27”N-27°57’64”E))
Kocabahçe koyunu arkamızda bırakıp Hisarönü koyuna doğru yol alıyoruz. Hisarönü körfezi; kuzeyde İnce Burun, güneyde Atabol Burnu ve doğuda Hisarönü Limanı’nın çevrelediği eşsiz bir coğrafyaya sahip. Tekne sahipleri tarafından en çok rağbet gören yerleri; efsanelere konu olmuş Kızkumu, tavşanlarıyla ünlü Tavşan adası, üzerindeki eski kiliseyle meşhur Kamelya adası ve Dişlice adası. Buralarda dilediğiniz gibi yüzebilir, denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Körfezde halen birçok batık olduğu rivayetler arasında. Bu batıkların en ünlüsü bugün Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen 9’uncu yüzyıla ait Bozburun Küçülen Bizans batığı.
Gezi Tozu Burcu
26 Nisan 2016Harika yazı Kadir’cim. Yelkene başlayasım geldi. Yolumu bir ara Marmaris’a düşüreyim ben de.
gezginruhi
26 Nisan 2016Teşekkürler Burcu’cum.. Başlamak lazım zaten, biliyorsun artık teknestopta pek bir revaçta :))
gezielciniz
26 Nisan 2016Kalemine sağlık Kadir, çok güzel anlatmışsın, tam zamanı bir de bu yazının tam özlemiş ve sezonu geliyorken iyi oldu 🙂
gezginruhi
26 Nisan 2016Yorumun için teşekkür ederim.. Kesinlikle yapmalı böyle birşey, denizden yapılamıyorsa bile bu mevsimde uçak fiyatları ucuzken birkaç arkadaş araç kiralayıp koy koy gezilebilir..
enerjibes.com
26 Nisan 2016Gerçekten harika bir gezi yazısı olmuş, emeğine sağlık kadir bey
gezginruhi
26 Nisan 2016Teşekkür ederim. Fırsatınız olursa bu bölgeleri şiddetle denizden ziyaret etmenizi tavsiye ederim. 🙂
frkymncom
26 Nisan 2016Böyle yazıları okurken çok keyif alıyorum. Analiz yapabilme kabiliyetine sahip insanlar olarak hep sağ olun var olun 🙂 İnanın bilmediğim hiç ama hiç görmediğim yerleri harika bir betimleme gücüne sahipsiniz aynı zamanda analiz gücünüz de gerçekten çok yüksek. Tebrik ediyorum başarılar dilerim 🙂
gezginruhi
26 Nisan 2016Çok teşekkür ederim..